Dört Mezheb'den başka bir mezhebi taklit etmek câiz değildir.
Aslında Kur'an ve sünnetin terbiyesi altında; bildiğimiz dört müctehidin'den başka; Sa'id bin al-Museyeb, Atâ, Sufyânal-Sevri, Sufyân bin Uyayne, Evzâ'i ve Davud gibi birçok müctehid yetişmiştir.Ama bunların mezhepleri zamanında tedvin edilmediği için yayılma isti'dadı göstermediler.Ancak Zeyd bin Ali ile Ca'feral-Sâdık'in mezhepleri, zamanında tedvin edilmediği halde onların mezhebinde bulunduklarını iddia eden Zeydiye ve Ca'feriye fırkaları vardır.İbn al-Salâh dört mezhebden başka mezhepleri taklit etmenin caiz olmadığına dair icmâ'ı nakletmiştir(9).
Bu hak mezheplerden birini taklit eden kimse hayatı boyunca o mezhebde kal...
Devamını Oku
Mezhepler arasındaki ihtilaf'ın geniş olmasının başlıca üç sebebi vardır:
1-Peygamber(s.a.s),vefat ettiğinde Kur'an ve sünnet'ten başka bir şey bırakmamıştı.Bununla beraber kısa zaman içerisinde islam ülkesi çok genişledi.Sahâbe de islam âlemine dağıldılar.Kimi Irak'ta, kimi Mısır'da, kimi Şam'da yerleşti.Herkes Peygamber'den ne duydu veya gördü ise onu rivayet edip anlattı.Tabi'i olarak bu sahâbenin her birisi Peygamber (s.a.s)'in söylediği veya yaptığı her şeyi duymamış ve görmemiştir.Bu değişik rivayetler ihtilafa sebebiyet vermiştir.
2-Bazı hadislerde ittifak vâki olduğu halde telakki ve anlayış hususunda ittifak vâki olmamıştır.Mesela Peygamber (s.a.s)buyuruyor ki:"Köpek a...
Devamını Oku
Cenab-ı Allah; büyüklük ve camalini göstermek ve dünyayı imar etmek için insanı halife olarak yarattı.Hilafet görevini gereği gibi yapabilmesi için,onu arzu ve istekleriyle başbaşa bırakmadı.İnanç, ibadet,alış-veriş ve hayatın her dalında ferd ve toplumun menfaatine yönelik olarak hükmünü beyan edip,indirdiği sahife ve kitaplarıyla yolunu aydınlattı.En son olarak da en mükemmel ve kıyamete kadar hüküm sürecek Kur'an-ı Kerimi insanlığa ithaf etti.Ancak dünya hadiseleri sonsuz olmakla beraber Kur'an-ı Kerim'in kelimeleri ile mahduttur.Açıkça her hadisenin hükmünü beyan etmez.Bunun için ortaya çıkan bir hadisenin hükmünü anlamak için önce Kur'an-ı Kerim'e, sonra Peygember(s.a.s)'in hadis...
Devamını Oku
Hazreti Hızır (s.a.s) Allah'ın salih bir kulu olup,Peygamber değildir diyen olmuşsa da,Cumhur-u ulemaya göre Peygamberdir.Hazreti Musa(s.a.s) zamanında yaşamış ve kendisiyle görüşmüştür.Kehf süresinin Musa kıssasında Allah'ın büyük kullarından bir kul olduğu ifade edilmiştir.Hazreti Hızır (s.a.s) ne kadar yaşamıştır,hala yaşıyor mu?Bu hususta kesin bir söz söylemek mümkün değildir.
İmam Nevevi Tehzib ül-Esma ve'l-Lugat isimli kitabında bazı hadiselere dayanarak Hazreti Hızır'ın ölmediğini ve kıyamete kadar yaşayacağını beyan ediyor.
İbnüs-Salah da şöyle diyor:Ulemanın çoğuna göre Hazreti Hızır hala yaşıyor.Buhari,Müslim ve birçok muhakkiklere göre ise Hz. Hızır,Peygamb...
Devamını Oku
İslamiyetten önce iki Peygamberin bi'seti arasında yaşayan ve hiç birisine yetişmemiş olan kimse,ehl-i fetrettir.Ehl-i fetret, ibadet ve ahkam ile mükellef değildir.Bu hususta ulema ittifak halindedirler.Fakat Allah'a (C.C.) iman etmekle mükellef olup olmadığı hakkında ihtilaf vardır.Matüridiye göre ehl-i fetret, ibadet ve ahkam ile mükellef değil ise de Allaha iman etmekle mükelleftir.Çünkü Cenab-ı Allah'ın, kendilerine verdiği aklı kullanıp; yer,gök ve içindekilere ibret nazarı ile baktıkları taktirde Allah'ın varlığını idrak edebileceklerdir.Bunun için aklını kullanmayıp tevhid belgelerini ihmal eden kimse, Allah'ın indinde mes'ul olacaktır.
Halimi, Minhac adlı kitabında şöyle diyor:
...
Devamını Oku